TÜSİKON GENEL KURULUNU YAPTI BAŞKAN BEŞİKTEPE`NİN ZAFERİ VE KONUŞMASI

Bugün GÜNCEL 

Üreticiler Sanayiciler ve İş Adamları Konfederasyonu TÜSİKON olağan genel kurulunu 14 NİSAN 2021 tarihinde Ankara da yaptı. Birlik beraberlik ve demokrasi şöleni içerisinde gerçekleşen olağan genel kurulda oyların tamamını alarak genel başkanlığa seçilen iş adamı Orhan BEŞİKTEPE genel kurulda bir teşekkür konuşması yaparak şu cümlelere yer verdi.

Sayın Divan Başkanım, Sayın Federasyon ve Dernek Başkanlarım, Değerli Delegeler, Değerli Basın Mensupları,

TÜSİKON 1. Olağan Genel Kurul Toplantımıza hepiniz hoş geldiniz.

Birinci yılı geride bırakmanın mutluluğu ve gururu ile hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Değerli Misafirlerimiz,

Birinci yıl içerisinde, 3 bölgesel federasyon ve 15 dernekle kurduğumuz konfederasyonumuz bugün, biraz sonra aramıza katılacak 1 yeni federasyonla 4 federasyon ve 21 derneğe ulaşmış olacağız. Tabii ki, büyüme sürecimiz sadece rakamlardan ibaret değil. Gerek gündemdeki konulara yaklaşımımız, gerekse günlerdir inançla ve kararlılıkla hayata geçirdiğimiz sosyal sorumluluk çalışmalar sonucunda, kamuoyunda ve karar mercilerinde fikirlerine önem verilen bir kuruluş olmayı da başardık.

Bu başarılar kolay elde edilmedi. Hepsini bir mücadele ve büyük fedakârlıklarla elde ettik. Kendi şirketlerimize, ailemize ayırabileceğimiz zamanı ve olanakları TÜSİKON un güçlenmesi aynı zamanda da faaliyetlerini zenginleştirmesi için seferber ettik. Bütün faaliyetlerimizi mütevazi bütçelerle ama tarafsız kalabilmenin gönül rahatlığıyla gerçekleştirdik. KONFEDERASYON olarak kuruluşumuzdan bu yana taviz vermediğimiz gönüllülük, bağımsızlık ve şeffaflık ilkelerimizle; kurumlara ve kişilere değil, konulara ve görüşlere taraf olma anlayışımızla bugünlere ulaştık. Bu gücümüzü de ‘Güçlü Türkiye için çalışan, bünyemizdeki her siyasi görüşten ve her inançtan olan, siz değerli iş insanlarından yani üyelerimizden aldığımızı da bilmenizi istiyorum.

Değerli konuklar,

Her genel kurul, geride bırakılan bir yılın değerlendirmesini içerir. Ancak, yaşadığımız son bir yılın değerlendirmesini yapmak hiç kolay değil. Gündemin aylık değil, haftalık değil, günlük değil hatta saatlik değiştiği bir yılı geride bıraktık. Komşumuz Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’da yaşananlar, Dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgını,terörle mücadele, genel seçime dönüştürülmek istenen sert siyasi söylemlerin yer aldığı gündem takibinde oldukça zorlandığımız bir dönem yaşadık. Yurt içinde bunlar olurken, sınırlarımız dışındaki gelişmeler de çok iç açıcı değildi.

Birçok ülke şiddetli protesto eylemleri ve doğal felaketlerle sarsıldı. Ukrayna’daki gelişmeler bölgemizdeki jeopolitik riskleri yoğunlaştırdı. Yurtdışında sadece siyasi riskler artmadı. ABD Merkez Bankası’nın parasal genişleme politikasını tedricen vazgeçeceğini açıklaması finansal piyasaların ateşini yükseltmiş oldu. İçeride ve dışarıdaki bu yoğun gündemi takip etmek hepimizi üzdü ve yordu. Bu gelişmeler elbette ekonomimizi de olumsuz yönde etkiledi. Piyasaların pandemi tedbirleri sonuçlarına angaje olması, üretim ve yatırımları olumsuz etkiledi. Fakat hızlıca alınan tedbirler ve reformlar geleceğe umut oldu.

Bu amaçla her yıl bir konu üzerinde gerçekleştirdiğimiz çalışmanın bu yılki konusunu ‘KOBİ’lerin Kurumsallaşması ve Verimliliklerinin Arttırılması’ olarak belirledik. Bu çalışmayla KOBİ’lerimizin dünyayla rekabetlerine katkı sağlayacak girişimleri, engel ve sorunlarının ortadan kaldırılması yönünde çaba göstereceğiz.

Değerli Misafirler,

Ekonomide son günlerin en çok konuşulan konusu yüksek faiz. Girişimciler olarak, bizler tabii ki yüksek faiz yerine düşük faizi tercih ederiz. Fakat yüksek faizin bir neden değil bir sonuç olduğunu da çok iyi biliyoruz. Bu nedenle, üretim ve yatırımın önünde bir engel olan yüksek faizlerin, suni ve bu nedenle geçici olabilecek biçimde değil, kalıcı olarak düşürülmesini sağlayacak bir reform programının tartışılacağı ve uygulanacağı bir anlayıştan yanayız.

Muhterem hanımefendiler ve beyefendiler,

Basiretli iş insanları olarak, risklere dikkat ederken olumlu gelişmeleri de gözden kaçırmamamız gerekiyor.

Geçtiğimiz bir yıl içinde olumsuzluklar kadar pek çok olumlu gelişmeye de şahit olduk.

Her şeyden önce dünya ekonomisinde belki riskler tamamen ortadan kalkmadı ama akut risklerin azaldığını gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.

İçeride ise TL’nin değerindeki istikrarsızlığın ortadan kalkma süreci hepimizi mutlu ediyor. Böylece büyük şirketlerimiz kadar KOBİ’lerimizin de ihracat imkanlarının bu sene daha fazla olabileceğini ümit ediyoruz.

Bugünden yarına nasıl gideceğimize karar vermemiz lazım. Neleri dünde bırakacağız? Bugünün hangi olumlu özelliklerini koruyacağız? Bugüne ait olan neleri değiştirmek istiyoruz? Yarına dair başka nelere ihtiyacımız var?

Yarını kurarken yanımıza daha fazla özgürlük ve daha fazla demokrasi almak istiyoruz. Hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ve laiklik ilkelerinin çağımızın en ileri yorumuyla uygulanmasını istiyoruz.

2023’te gerçekleştirilecek genel seçimlere kadar yargıda, siyasi partiler yasasında yapısal reformları tamamlamış bir Türkiye arzu ediyoruz.

Dünya ekonomisine daha fazla entegre olmak, daha çok mal ve hizmet satmak istiyoruz.

Aramızdaki gelir uçurumlarının bizi birbirimizden uzaklaştırmasını ve kutuplaştırmasını istemiyoruz. Hiçbir bölgemizin yurdun geri kalanı ile arasında uçurum olmasını istemiyoruz. Dolayısıyla gelirin daha adaletli dağılmasını istiyoruz.

İş dünyasının en önemli sorunları arasında yer alan nitelikli iş gücü ihtiyacının karşılanabilmesi için, üniversitelerimizin eğitim kalitesinin yükseltilmesini istiyoruz.

Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınların toplumsal hayata, iş hayatına ve siyasete erkeklerle beraber eşit katılmasını istiyoruz.

En çok da bir olmaya, beraber olmaya, beraber gülmeye, beraber üzülmeye devam etmek istiyoruz.

Bu saydıklarımı bizim iktidarlardan talebimiz olarak görmeyin. Ne kadar büyük bir oy çoğunluğu ile gelmiş olursa olsun, bu listenin hayata geçirilmesi sadece iktidarlardan beklenemez.

Biz olmazsak bu koca liste hayata geçmez. Şimdi gençlerin söylediği gibi, “Sen yoksan bir eksiğiz”. Biz TÜSİKON ailesi olarak geleceği birlikte kurmak için üzerimize düşen sorumlulukları aldık, almaya devam ediyoruz.

Bunun için konfederasyonumuzu güçlendirerek ileriye taşımamız gerekiyor.

Sayın Başkanlar, değerli konuklar, değerli basın mensupları,

Sizlerin vaktini çok almamak için faaliyetlerimizden ayrıntılarıyla bahsetmeyeceğim. Girişte dağıtılan faaliyet raporumuzu incelerseniz çalışmalarımız hakkında daha fazla bilgiye sahip olabilirsiniz.

Tüm bu faaliyetlerimizin gerçekleşmesinde genel sekreterlik çalışanlarımızın, ekonomi danışmanımızın, koordinasyon komitesinin, basın danışmanlarımızın, hukuk danışmanlarımızın rolü çok büyük. Ayrıca tüm Yönetim Kurulu üyelerimiz ve Federasyon Başkanlarımız, bütün faaliyetlerimizde bizlerin yanında oldular. Bu konuda emeği geçenlerin tamamına şükranlarımı sunarım.

Özel bir teşekkürüm de bugünlere gelmemize vesile olan kurucularımıza, görevlerini devretmiş başkan ve yöneticilerimize olacak. Konfederasyonumuzun her aşamasında başarısı için katkı koyan, emeği geçen herkesin önünde huzurlarınızda saygıyla eğiliyorum.

Beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ediyor, olağan genel kurulumuzun hayırlı olmasını diliyorum.

ABDULLAH YİĞİT-ANKARA

Related posts