Siyaset Bilimci Ülker Piriyeva , “SUÇ VE POLİSİN BİLGİLENME GEREĞİ”

ABDULLAH YİĞİT-TÜRKİYE Siyaset Bilimci Ülker Piriyeva , “SUÇ VE POLİSİN BİLGİLENME GEREĞİ” POLİS TOPLUM İLİŞKİLERİ Günümüzde, hizmetlerin ihtiyaçlara ve amaçlara uygun en az masraf ve gayretle, en verimli bir şekilde yapılması olarak tanımlanan etkinliğin sağlanması için, yönetimin hakla ilişki ve işbirliği, amaç saptama, planlama, haberleşme, denetleme gibi, kaçınılmaz bir yönetim fonksiyonu olarak kendisini göstermektedir.
Siyaset Bilimci Ülker Piriyeva , “SUÇ VE POLİSİN BİLGİLENME GEREĞİ”

ABDULLAH YİĞİT-TÜRKİYE

Siyaset Bilimci Ülker Piriyeva , “SUÇ VE POLİSİN BİLGİLENME GEREĞİ”

POLİS TOPLUM İLİŞKİLERİ

Günümüzde, hizmetlerin ihtiyaçlara ve amaçlara uygun en az masraf ve gayretle, en verimli bir şekilde yapılması olarak tanımlanan etkinliğin sağlanması için, yönetimin hakla ilişki ve işbirliği, amaç saptama, planlama, haberleşme, denetleme gibi, kaçınılmaz bir yönetim fonksiyonu olarak kendisini göstermektedir. Çağdaş dünyada sadece teknoloji veya diğer faktörlerden yararlanılarak başarılı olunamayacağı, bunun yanında toplum desteğinin sağlanmasının gerekliliği de ortaya çıkmaktadır. İnsan haklarının ve demokratik değerlerin gittikçe önem kazandığı, bu yönden milletlerarası denetim mekanizmalarının öne çıktığı zamanımızda, hem hukuksal açıdan ve hem de yönetim tekniği açısından, etkinliğin sağlanması için, yönetimin, hizmetlerin yürütülmesi sırasında halkın dilek ve isteklerini öğrenmesi ve yaptığı hizmetler hakkında da halka bilgi vermesi gibi iki yönlü bir toplumsal etkileşim sürecini uygulamaya koyması ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Polisin toplumla ilişkisi perspektifinde cereyan eden bu iki yönlü ilişki, yönetim sosyolojisi açısından yönetişim anlayışının tamamlayıcı parçası olarak görülebileceği gibi, esasen demokratik katılım, şeffaflık ve hesap verme sorumluluğunun da ortayı çıkış şekillerinden birisi olarak düşünülmelidir. Demokraside sivil otoritenin üstünlüğünün kabul edilmesinin güvenlik hizmetlerine yansıması, şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi kavramların güvenlik hizmetlerinde kurumsallaşarak işlerlik kazanmasıdır. Hatta son zamanlarda, tıpkı bir halı deseninin ilmek ilmek orijinal bir şekilde bir araya getirilmesinde olduğu gibi, çeşitli etkenlerin bütünleştirilmesi ile ortaya çıkan toplum destekli polislik anlayışı da sonuçta toplumun destek ve güvenini sağlamayı esas anahtar olarak algılamaktadır.

Halkla ilişkiler, toplumla işbirliği sağlama amacına dönük olarak; yönetimin hizmet ve politikalarının halka benimsetilmesi, halkta yönetime yönelik olarak olumlu bir güven uyandırma; bunun için de halkın dilek ve isteklerinin yönetim tarafından nazara alınması ve hizmet ve kararlar hakkında da halka bilgi vermek sureti ile halkla bütünleşme çabalarının tümüdür. Kamu yönetiminde halkla ilişkiler, yönetimin halkın dilek ve isteklerini nazara alarak kamu hizmetlerini yürütmesi ve halka bu dilek ve istekleri nazara alarak verdiği hizmetleri tanıtmak şeklinde yürütülen iki yönlü faaliyettir. Uluslararası Halkla İlişkiler Enstitüsü’ne göre halkla ilişkiler; “bir örgütle onun hedef kitlesi arasında karşılıklı anlayış ve iyi niyeti kurmak ve yerleştirmek için planlanmış ve sürekli çabalardır”..
Her kurum ve meslek için olduğu gibi, polis için de güven ve destek kazanmanın başlıca yolu olan halkla ilişkiler, halkın tutumunun öğrenilmesi, bu tutumların ölçülmesi, değerlendirilmesi, yorumlanması; kuruluşun ürünleri, plan ve politikaları konusunda toplumun anlayış ve kabulünün gerçekleştirecek amaçların tanıtımına yardımcı olunması ve bu amaçları diğer kuruluşların ihtiyaç ve amaçları ile eşleştirilmesi; kamunun anlayış ve kabulünü kazanmak için program geliştirmedir. Halkın işlerini kolaylaştırma, hizmetlerin hızla görülmesini sağlama; çalışmaları halka benimsetme; kişiliğe hürmet ve halkta sosyal sorumluluk duygusunu geliştirme; kuruluşun kamuoyunda saygınlık ve güven kazanmasını sağlama; hizmetler Polisliğin halkla iç içe yürütülen bir hizmet olması dolayısıyla, genel halkla ilişkiler tanımını “polis görevlerinin yerine getirilmesinde halkın dilek istek ve şikayetlerini göz önünde bulundurma, halkı faaliyetler açısından aydınlatmak suretiyle, güven ve desteğini kazanma” şeklinde yapmak mümkündür e ilgili olarak halkı ikna ve haklılık ölçüsünde telkin fırsatları vermektedir.

Suç ve Suçlulukla Mücadele

Suç, yanlış ya da zararlı olduğu için yasaklanan ve bazı durumlarda cezalandırılan davranışlar, eylemler ve işlemlerdir. Bir anlamda hukuka aykırılıktır ve oluşması halinde cezai yaptırıma tabidir. Suç işleyen kişi de suçludur. Suç ve suçlulukla mücadele, polisin veya güvenlik güçlerinin yaptığı hizmet, yani polislik işidir. Polislik yani suç ve suçlulukla mücadele türü ve mahiyeti itibariyle temelde ikiye ayrılır: Suç sonrası ve suç öncesi polislik… Suç sonrası polislik, işlenmiş olan suç, suçlu ve suçlulukla mücadele demektir. Adli polisin yaptığı hizmettir.
Suç sonrası mücadele bir anlamda reaktif polisliktir. Reaktif Polislik, suç işlendikten sonra harekete geçmek demektir. Yani suç işlenmesi halinde müdahale edip, suçu aydınlatmak ve failler hakkında gerekli hukuki işlemleri yapmak demektir.
Suç öncesi polislik ise önleyici polisliktir. İdari polisin yaptığı hizmettir. Yani işlenmiş suç ve dolayısıyla suçlulukla işi yoktur. Yani suçun işlenmemesine çalışma veya suçu önlemeye çalışma hizmetidir. Suç öncesi polislik veya önleyici polislik bir anlamda pro aktif polisliktir. Pro aktif polislik, daha ortada bir suç olmadan önce harekete geçmek demektir.
Suç işlenmemesi için caydırıcı polisiye tedbirler almak, suç işlenmesi halinde gerekli hukuki işlemleri yapmak ve müeyyideler uygulamaktır. Suçun işlenmemesi için önceden tedbir alma anlamına gelen pro aktif güvenlik veya polislik, kamu düzenini sağlamada çağdaş ve etkin bir yaklaşımdır. Pro aktif güvenlik anlayışında temel ilke insanları suça iten nedenleri ortadan kaldırarak suç işlemesini önlemektir.
Bu yaklaşımın doğasında bireylerin ve toplumun eğitilmesi, “iyi vatandaş” olarak yaşaması, suç işleyerek kamu düzenine aykırı davranmamak veya haksızlık etmemek suretiyle kaliteli bir hayat yaşaması vardır.
Suç Önleme Hizmetleri ve Uygulamaları

İdari veya suç öncesi polisin yaptığı önleyici ve pro aktif polislik, “suç önleme” odaklıdır. Suç önleme, gerekli önlemlerin alınarak ve suç nedenlerinin ortadan kaldırılarak suç ve suçluluğun ortaya çıkmadan engellenmesi demektir. Suç önleme, aslında polisliğin veya güvenliği sağlamanın temelidir. Çünkü önemli ve zor olan, olan suçun işlenmemesini sağlamaktır.
Suçun önlenmesi için eşitli hizmetler yapılır ve uygulamalar gerçekleştirilir.
Bunlar 3 grupta toplanabilir:
– Polisiye tedbirler.
– Halkın desteğini almaya yönelik etkinlikler.
– İnsanların ahlaki ve dini açıdan güçlendirilmesi.
Polisiye tedbirler olarak şu uygulamalar sayılabilir:
– Çeşitli önlemler almak (duyuru, uyarı, kapatma, kontrollü giriş-çıkış, camera, radar vs).
– Devriye (yaya ve motorlu).
– Her türlü nöbet tutmak.
– Koruma (yakın ve bina koruma vs).
– Arama uygulamaları.
– Bilgi toplama ve istihbarat faaliyetleri.

İDARENİN SORUMLULUĞU

Yönetim faaliyeti olarak halkla ilişkilerin aynı zamanda bir yönetim tekniği ve sosyolojik olgu ve çalışma olması kadar, yerine getirilmesi de şeffaf toplum açısından bir kamu hukuku görevidir. Bilgi edinme, bilgi verme ve bu bilgileri yayma hakları düşünceyi açıklama hürriyetinin tamamlayıcı parçalarını teşkil etmektedir.
Bilgi ve hesap verme sorumluluğu ile hizmetlerde açıklık ilkesi (Avusturya gibi) kimi ülkelerde yönetime bilgi verme ödevi yüklemekte; (ABD gibi) kimi ülkelerde de yönetilenlere bilgi alma hakkı vermektedir. İşte yönetimin, bilhassa, kişileri bir zarara sevk edecek uygulamadan ya da bu yönde aldığı bilgilerden halkı haberdar etmemesi, idarenin açıkça sorumluluğu ve tazmin yükümlülüğüne sebebiyet verebilecektir. Örneğin, yönetimin bilgilendirmemesi neticesi zarara uğrayan kimsenin, bu zararın tazmini için haklarını arama yollarının açık olduğu değerlendirilmektedir. Fransız Danıştay’ı verdiği bir kararında, başvuru sahiplerine yanlış bilgi vererek zarara uğratmasından dolayı yönetimin sorumlu olduğunu kabul etmektedir ..
Polise halkla ilişkilerinde yanlış davranışları için disiplin tüzüğüne göre, meslek içinde veya dışında halkın güven duygusunu sarsıcı eylem ve davranışlardan ceza verilmesi mümkündür.Hukuksal planda da polisin halka kötü davranışı, yerine göre görevi kötüye kullanma, keyfi muamele gibi cezai sorumluluklar doğurabilir.

SUÇ VE POLİSİN BİLGİLENME GEREĞİ
Günümüzde de kolluğun, kendine özgü bir kamu hizmeti olarak, modern devletlerde devletin en önemli görevlerinden birisi olduğu tartışmasızdır Polisin hakla ilişki ve işbirliği içinde bulunması, aynı zamanda kendiliğinden toplum barışına, huzur ve güvenin tesisine katkıdır. Bir yerde suçun meydana gelip gelmemesi ile ilgili olarak yapılacak değerlendirmelerde, eldeki istatistikler ve diğer bilimsel veriler sadece yol gösterici nitelik arz ederler. Dolayısı ile bu veriler de suçun işlenip işlenmeyeceğini belirlemede kesin sonuçlar vermez. Eldeki verilerin, etraftan toplanacak bilgilerle desteklenmesi ve birlikte değerlendirilmesi sonucu kaçınılmazdır. Polisin önleyici nitelikli görevi için önceden bilgi toplama ihtiyacı, polisin halkla bağlantı yapmasını zorunlu kılmaktadır. Polisin, meydana gelmiş bir suç hakkında yargılama mevzuatına göre gerekli işlemleri yapması niteliğinde olan adli görevlerini yerine getirmesi bakımından da yaklaşık aynı değerlendirmeler yapılabilir. Meydana gelmiş bir suçun öğrenilmesi, aydınlatılması ve bu yönde yasal yetkilerin kullanılmasının yanı sıra; tecrübe, his ve haslet ile birlikte bilgi toplamayı da gerektirmektedir. Kaldı ki, polis suçtan devamlı bir adım geridedir; işlenmiş bir suçun aydınlatılması için de bilgilenmeye ve dolayısı ile halka duyulan ihtiyaç ortadadır. İşte bu noktada adli görevin yürütülmesinde halkla ilişki zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Suç türleri ve işleniş yöntemlerinde gün geçtikçe gözlenen farklılıklar, hem suçların aydınlatılmasında ve hem de yöntemlerin belirlenmesinde halk desteğinin önemini artırmaktadır . Bu gibi nedenlerle, temelinde halkla bütünleşmeyi hedef alarak geliştirilen toplum destekli polislik terimi yeni olmasına rağmen, polis teşkilatının hizmetlerinde her zaman halkın içinde olmalarını önermekte ve onlarla bütünleşmenin “olmazsa olmaz” şart olduğunu vurgulamaktadır .
Görülüyor ki; çağdaş polislik, yakalanan suçlu oranı ile değil, halkla geliştirilen ilişkilerin niteliği, halka verilen güven ve suçu önleme sorumluluğuna halkın katılmasını sağlama oranı ile değerlendirilmektedir.

Devamı diğer yazımızda ..

Yayın Tarihi: 04 Ocak 2021

Son Güncelleme: 04 Ocak 2021

Bugün, GÜNCEL