SerikzhanBilash kime çalışıyor?
Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan kayıt dışı (tescilsiz) ‘Atajurt Kazakh Human Rights’ örgütünün aktivistiSerikzhanBilash, Kazak halkından çaldığı paralar ve Kazakistan makamlarına yönelik provokatif açıklamalarıyla adından söz ettiren ünlü siyasi video blog yazarı MukhtarAblyazov’unYouTube kanalında düzenli olarak, konuşma yapıyor.
Kanalını, daha tanınmış ve aynı zamanda kirli bir muhalifin eliyle tanıtmaya yönelik böyle bir girişim, popülerlik derecesini fazla artırmaz. Ancak Bilash, Ablyazov’un aksine en azından Kazak dilinde yayın yapsa da, ‘Cumhurbaşkanı Tokayev – Putin’in kuklası, çünkü bize öyle geliyor ama elimizde bir kanıt yok’ ruhuyla aynı saçmalıkları taşıyorlar.
Bilash, genel olarak, bu arada kendisinin de yaşadığı Çin’deki etnik kazakların haklarını koruma alanındaki çalışmalarıyla tanınır. Görünüşe göre, onun kamu derneği vatandaşların hakları için savaşıyor ve Avrupa medyasının çoğu, Sincan’daki durumla ilgili ana bilgi kaynaklarından biri olarak bu örgüte güvendi. Belki de,defalarca ceza davalarında yer alan Bilash’ın Kazak kolluk kuvvetlerinden saklanmaya karar verdiği göz önüne alındığında bu örgüte gerçekte kimlerin sponsor olduğu, hangi menfaatleri güttüğü ve hangi amaçları takip ettiği bilinmediği için bu büyük bir hatadır.
SerikzhanBilash, kar kazanmanın ilk fırsatını spekülasyon için kullandığı Urumçi’deki vize olayında 2008 yılında yakaladı. O zamanlar Urumçi’de yaşayan Kazaklardan Kazakistan Konsolosluğuna Bilash aleyhine yapılan başvurular fazla bekletmedi.
‘AtajurtKazakh Human Rights’ örgütü 2019 yılında Kazakistan’ın güneyindeki Almatı şehrinde kuruldu. Bunun üzerine Bilash’ınyaptığı işin amacından şüphe duyan vatandaşlardan şikayetler gelmeye başladı. Bilash’ın kendisinin Çin’de doğduğu, ancak nedense aktif olarak özellikle Kazaklar için mücadele ediyormuş gibi davrandığı düşünüldüğünde, gerçekte hangi tarafta olduğunu tespit etmek mümkündeğildi. Muhtemelen bu yüzden,tam olarak hangi ülkeye sadakatle bağlı olduğu ile ilgili cevaplardan çok sorular var.
Bilash’ın örgütü, Çin Halk Cumhuriyeti’nde siyasi nedenlerden ötürü cezai kovuşturmaya tabi tutulan etnik Kazakların listesinin Kazakistan tarafına teslim etme sırasında tespit edilen şaşırtıcı bir gerçek ile oldukça dikkat çekmektedir. Daha sonra listede isimleri bulunan kişilerin bazılarının cezai suçlardan ötürü hüküm giydikleri ve bazılarının da tanınmış ünlü kişilerin sadece adaşı oldukları ortaya çıktı.
Sonucunda, iki ülke arasında ‘yanlış anlaşılmalar’ meydana geldi ve ardından Pekin, Çin’deki Kazak diasporasının sorununun abartıldığını duyurdu. Sincan meselesindeki ‘harareti’ azaltmak için bu ‘yanlış anlaşılmaları’ başlatmanın kime faydası olacağı merak konusudur.
Pek çok uzman, aslında Bilash’ın örgütünün iki ülke arasındaki siyasi durumu istikrarsızlaştıran faaliyetleri: kışkırtıcı, provokatif, gerçekler ve kanıtlarla desteklenmeyen asılsız yanlış bilgilerin sağlanması, her iki ülkenin vatandaşlarına yalan konuşmaları kaydetmeleri için rüşvet teklifinde bulunma, Çinliler ve Kazaklar arasında gizli çatışmalara çağrı yapma vs. konularda bir paravan işlevi gördüğüne inanıyor.
Çeşitli kuruluşların açıklamalarına göre SerikzhanBilash’ın 2018 yılında etnik nefreti kışkırtmakla suçlanması şaşırtıcı değil ve oldukça beklenebilir bir durumdu. Bununla birlikte, bir şekilde, belki de bağlantılarının sayesinde ve rüşvet yoluyla, yasada öngörülen yedi yıl hapis cezası yerine 110 bin tenge gibi komik bir rakama sahip para cezasıyla kurtulmayı başardı.
Ayrıca mahkeme, yedi yıl süreyle kamu derneklerini yönetmesini yasaklamıştı, ancak güvenilir kaynaklardan edinilen bilgilere göre, halen faaliyette olan dernek kendi liderini değiştirmemiştir. Aynı zamanda bu arada eski meslektaşlarının talebi üzerine Ceza Kanununun 389.Maddesinde öngörülen ‘İhkak-ı hak (Zorbalık)’suçu ile ikinci bir ceza davası açıldı.
2020 yılında Kazak makamları nihayet SerikzhanBilash’ın ‘AtajurtKazakh Human Rights’ adlı örgütünü yasadışı olarak tanıdı ve onu Çin ile Kazakistan arasındaki ilişkilere zarar verip zedelediği için kin ve nefreti körüklemekle ilgili aynı maddeden tutukladı. Ancak yine de bağlantıları sayesine O ve ailesi adaletten kaçarak önce Türkiye’ye sonra da ABD’ye kaçtı.
Geçen yıl Şubat ayında örgüt, Almatı şehrindeki genel merkezinin kapısını yeniden açtı, çünkü Kazakistan’da yaşanan trajik Ocak olaylarından sonra, zor durumdaki insanların acılarıyla oynamak için yeni bir fırsat doğmuştu. Bilash’ın destekçileri vatandaşları Ocak olaylarından sonra kendilerini saldırıya uğratan teröristlerden değil, tam olarak ülke yetkililerinden nasıl acı çektiklerine daire sahte itiraz mesajları yazmaya davet etti. Bu bilgi daha sonra, bu arada, insan hakları savunucularına ve politikacılara iyi bir para miktarı karşılığında satıldı.
Özetle, bu tür kuruluşların çalışmalarının aslında her zaman o kadar şeffaf olmadığını söyleyebiliriz ve ‘insan hakları’ teriminde, hakları ihlal edilmiş vatandaşların veya belirli kişilerin haklarının bu tür durumlarda korunup korunmadığını bilmek çok önemlidir.
HABER MERKEZİ