Pandemi Sonrası Bölgesel Kalkınma Toplantıları’nın Beşincisi İzmir’de gerçekleştirildi

Pandemi Sonrası Bölgesel Kalkınma Toplantıları’nın Beşincisi İzmir’de gerçekleştirildi.
Pandemi Sonrası Bölgesel Kalkınma Toplantıları’nın Beşincisi İzmir’de gerçekleştirildi

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) tarafından düzenlenen ‘Pandemi Sonrası Bölgesel Kalkınma Toplantıları’nın beşincisi, TBB ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Valimiz Yavuz Selim Köşger, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, belediye başkanları ve il protokolünün katılımlarıyla ilimizde gerçekleştirildi.

Ulusal kalkınmada yerel yönetimlerin yeri ve önemini vurgulamak amacıyla, yerel dinamikleri bir araya getiren toplantıda konuşan TBB ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, İzmir’in kendileri için çok kıymetli olduğunu söyledi.

“Yerele büyük sorumluluk düşüyor”

Türkiye’nin üçüncü büyük ilinde bir arada bulunduklarını kaydeden Şahin, “Küresel bir sorun ile karşı karşıyayız. Bu sorunu çözmek için yerel çok mühim. Ortak soruna ortak çözüm üretmememiz lazım. Sorunları kümeleştirip çözüme götüremezsek sadece dilek ve temenni olur. Her bölgenin kendi bölgesel kalkınma planlaması var. Başka tarafa verdiğiniz çözüm bu tarafta işe yaramıyor. Ekonomik kalkınmayı kişi başına millî gelir olarak gördük. Ekonomiyi toparlayıp yolumuza devam etmemiz lazım. Yerele çok büyük sorumluluk düşüyor. Birbirimize aktarmamız gereken tecrübeler var.” ifadelerini kullandı.

“Pandemi bizlere durup düşünme fırsatı verdi”

Toplantının başlığını çok önemsediğini ve İzmir’de yapılmasından memnuniyet duyduğunu ifade eden Valimiz Yavuz Selim Köşger ise, pandeminin; toplumu bir miktar umutsuzluğa, bir miktar mutsuzluğa ve gelecekle ilgili olarak da çeşitli kaygılara sevk ettiğini anlattı.

Bazı şerlerden bazı hayırlar çıktığına dikkatleri çeken Valimiz Köşger, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Tüm dünyaya bu pandemi aslında bazı şeyleri de anlatmış oldu. Dünyayı acımasızca sömüren vahşi kapitalizmin, duraksamadan üretim yapan, doğal kaynakları tarumar ve istismar eden hızlı gelişmenin, aslında bir durup düşünmek, geleceğe bakmak açsından bir fırsat verdiğini anladık. Pandemi; bir musibet, bir bela geldiğinde, kalkınmışlık, gelişmişlik ya da sağ-sol, kuzey-güney ayrımı yapmaksızın, hepimizi etkilediğini de bize göstermiş oldu. O anlamda pandemi, bizlere durup düşünme fırsatı da verdi.”

“Bu sıkıntı da geçecek ve yolumuza devam edeceğiz”

Geleceğe dair kaygılanmanın, insanlığı formatlayarak yeniden insanî bir çizgiye çekeceğini umut ettiğini dile getiren Valimiz Köşger, “İlla ki; bu sıkıntı da geçecek. Geçmeyen sıkıntı yok. Yolumuza devam edeceğiz. Yerel kalkınmanın ne kadar önemli olduğunu bilen birisiyim. Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü yaptım. Dilimizde, medeniyet kelimesinin kökeni ‘medine’, yani ‘şehir’dir. Medeniyet şehirden başlar. Şehirleriniz ne kadar medeniyse ne kadar insaniyse ne kadar gelişmişse ne kadar kalkınmışsa ne kadar vicdaniyse, o kadar medenisiniz demektir. O anlamda belediye başkanlarımızın yaptığı işler çok önem arz ediyor. Medeniyet, başkanlarımızın kuracağı şehirlerden başlayacak ve yükselecek. İnanıyorum ki; tüm dünya da -pandemiden mülhem söylüyorum- bizlerin kuracağı medeniyeti bekliyor.” dedi.

“Başkanlarımızdan medeniyetimizin şehirlerini kurmalarını bekliyoruz”

Sözlerine, Ankara’nın manevi mimarlarından Hacı Bayram-ı Veli’nin; ‘Nagehan ol şara vardım, ol şarı yapılır gördüm, ben dahi bile yapıldım, taş u toprak arasında’ söyleyişiyle devam eden Valimiz Köşger, belediye başkanlarından; kurdukları şehirlerin içine kendi ruhlarını, vicdanlarını, merhametlerini, insanlıklarını ve köklerini de katmanlarını beklediklerini söyledi.

Sevgiyle, muhabbetle, insanlıkla, vicdanla, merhametle kurulan şehirlerin medeniyeti oluşturacağını ifade eden Valimiz Yavuz Selim Köşger, “Belediye başkanlarımızdan bunu bekliyoruz. Yapacakları her iş, atacakları her adım, kuracakları her tesis ve müessese önem arz ediyor. Ondan da önemlisi; insanımızın yüreğine dokunmak ve insanımızı inşa etmektir. Beşerî sermayemizi; geleceğin beklentileri üzerine, dünyanın belki de umudunu teşkil edecek şekilde tesis etmemiz önem arz ediyor. Belediye başkanlarımızdan, bizim medeniyetimizin şehrini kurmalarını bekliyor ve pandemiden sonra da kuracaklarına yürekten inanıyorum.” şeklinde konuştu.

“Vatandaşlarımızın belediyelerden çok daha büyük beklentileri var”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de son 2 yıl içinde kentte önce yangın, ardından pandemi, sonra deprem, sel, hortum tsunami ve pandeminin ikinci, üçüncü dalgasını yaşadıklarını anlattı.

Başkan Soyer, “Yaşadığımız afetlerde ve pandemide çok iyi gördük ki; belediyecilik yol, su, altyapı, park, bahçe gibi hizmetlerle sınırlı değil. Yönettiğimiz şehirlerdeki vatandaşlarımızın belediyelerden çok daha büyük beklentileri var. Halkımız yerel yönetimleri, en yakınındaki, en zor günündeki derdine derman bulması gereken birincil kamu kurumu olarak kabul ediyor. Salgın ve afetlere dirençli, bölgesel kalkınmasını zor koşullarda sürdürebilen bir kent olmanın anahtarlarından biri; birliktelik ve dayanışma. Hangi siyasi görüşten olursa olsun, kamunun neresinde yer alırsa alsın, halkımız şehrin tüm paydaşlarıyla uyum içinde çalışan karar vericiler görmek istiyor.” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Hasan Suver ile Sanayi ve Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de video konferans yöntemiyle katılımcılara hitap ettiği toplantıya; İzmir, Manisa, Muğla ve Aydın’daki belediyelerden başkan ve yöneticilerin yanı sıra, akademisyenler, kalkınma ajanslarından temsilciler ve bürokratlar da katıldı.
Kaynak:http://www.izmir.gov.tr/pandemi

Yayın Tarihi: 07 Nisan 2021

Son Güncelleme: 06 Nisan 2021

GÜNCEL