Pandemi döneminin en çok dinlenen şarkısı “Ben Yoruldum Hayat” oldu

Prof.
Pandemi döneminin en çok dinlenen şarkısı “Ben Yoruldum Hayat” oldu

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Arabesk hissiyat rahatlatıcı ancak yetersizlik duygusu oluşturur…”

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Tuğba Aydın Öztürk, Method Research Company Proje Direktörü Hale Aslı Kılıç ve Pazarlama Uzmanı Şeyda Aydın tarafından yürütülen ‘2. Dalga Sonrası Türkiye Araştırması’ sonuçlandı.

Türkiye’nin şarkısı, “Ben Yoruldum Hayat” oldu

 Araştırmada katılımcılara “Pandemi sürecinde kendinizi düşündüğünüzde hangi şarkı sizi en iyi yansıtmaktadır’ şeklinde açık uçlu bir soru da yöneltildi. Şarkıların çok büyük bir çoğunluğunun arabesk müzik türünde olup olumsuz duyguları temsil ettiği görüldü. Ancak yine de umut, sabır, teselli gibi duyguları yansıtan şarkılar da listede yerini aldı. Buna göre Türkiye genelinde ruh halimizi en iyi yansıtan şarkı Mümin Sarıkaya’nın ‘Ben Yoruldum Hayat’ isimli şarkısı oldu. Kadınlar en çok Göksel’in ‘Depresyondayım’ isimli şarkısını ve erkekler ise Müslüm Gürses’in ‘İtirazım Var’ isimli şarkısının kendilerini en iyi şekilde yansıttığını söyledi.

Pandemiyle ilgili şarkı listemiz

Genel ortalamaya bakıldığında Türkiye’nin pandemi ile ilgili duygu ve düşüncelerini en iyi anlatan şarkıların sıralaması ise şu şekilde oldu:

1.         Mümin Sarıkaya- Ben Yoruldum Hayat

2.         Göksel- Depresyondayım

3.         Edip Akbayram- Güzel Günler Göreceğiz

4.         Sezen Aksu- Geçer

5.         Müslüm Gürses- İtirazım Var

6.         Pinhani- Dünyadan Uzak

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Arabesk hissiyat, depresif hissiyattır”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Müzik tercihlerinde en çok “Ben Yoruldum Hayat” ve “Depresyondayım” şarkılarının tercih edilmesi, bu dönemde arabesk hissiyata sığınma duygusunun ortaya çıktığını gösteriyor. Arabesk hissiyat, depresif hissiyattır” dedi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Arabesk hissiyatı rahatlatır ancak üretkenliği düşürür”

Arabesk hissiyatın, insanı depresyona sokan ve depresyonda olmaktan zevk aldıran bir yaklaşım olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şunları söyledi:

“Bu da geçici olarak rahatlatıyor ama insanın çalışma motivasyonunu kırıyor, üretkenliğini azaltıyor. Biz ağlamayı yücelten bir kültüre sahibiz. Sinemaya giden bir kimseye ‘film nasıldı’ diye sorulduğunda ‘iyi değildi, ağlatmadı ki’ yanıtını veriyor. Bu arabesk hissiyatı aslında bizim için bir rahatlama yöntemidir ama insanın özgüvenini düşürür, yetersizlik ve acizlik duygusu oluşturur.”

56 şehirde 3 bin 500 kişiyle gerçekleştirildi

Ocak 2021 boyunca Türkiye’nin 56 şehrinde yaşayan 18 yaş ve üzeri 3 bin 500 katılımcı ile yapılan araştırma, pandemide özellikle ikinci dalga sonrasının etkilerini anlamayı amaçladı. Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan’ın danışmanlığı ile gerçekleşen araştırmada kaygı hali, kişilere, kurumlara ve medya organlarına duyulan güven, Covid-19 kapsamında alınan önlemler hakkındaki düşünceler, gelecekle ilgili olumlu ve olumsuz beklentiler, aşı çalışmaları, uzaktan eğitim ve tüketim alışkanlıkları gibi çok sayıda konu masaya yatırıldı. Ayrıca elde edilen veriler Nisan 2020’de yapılan ‘Koronavirüslü Günlerde Hayat Araştırması’ sonuçları ile karşılaştırmalar sunması açısından da önem taşıyor.

Kaynak: Zirve Haber Ajansı [ZHA]

Yayın Tarihi: 25 Şubat 2021

Son Güncelleme: 25 Şubat 2021

Bugün