Yılın ilk meclis toplantısına başkanlık eden Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın jadına şiddete dur demek ve kadın cinayetlerini engellemek adına Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mektup göndererek önerilerde bulundu…
Yılın ilk meclis toplantısına başkanlık eden Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın ana gündem maddesi, kadın cinayetleri oldu. Kadına şiddete dur demek ve kadın cinayetlerini engellemek adına öneride bulunan Başkan Kılıç, konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a atfen kaleme aldığı mektubu okudu.
Tüm meclis üyelerinin çok duyarlı bir şekilde kadın cinayetleri konusuna dikkatle ve özenle yaklaştıklarının altını çizen Başkan Kılıç, “Maltepe sınırları içerisinde geçtiğimiz günlerde bir akademisyen kardeşimizin hunharca katledilmesine ne yazık ki tanıklık ettik. O gün de söylemiştim; söz konusu kadın olduğunda aslında adı ne olursa olsun, makamı ne olursa olsun, mesleği ne olursa olsun, hangi yöreden gelmiş olursa olsun, fark etmiyor; erkek egemen bir kültürde ne yazık ki eğer altyapısına oluşturmamışsanız bu cinayetlerin önüne hiçbirimiz geçemiyoruz. Bu cinayetlerden sonra önüne gelen herkes bir basın açıklaması yaparak sosyal medyasında paylaşıyor ama sorun adım atmaya geldiğinde ne yazık ki o adımlar atılmıyor. Buradan yola çıkarak, Maltepe Belediye Başkanı olarak, sayın Cumhurbaşkanımıza atfen sözlü mektubumu huzurlarınızda okuyarak, Maltepe halkının duygularına tercüman olmaya çalışacağım” dedi.
Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Abraham Lincoln ve John F. Kennnedy’nin mücadelelerinden örnek verdiği mektubunda, şunları kaydetti:
“Sayın Cumhurbaşkanım Abraham, yani İbrahim 1809 yılında fakir bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Babası onu bir köle işçi olarak kiraya veriyordu. İbrahim gündelik olarak çalıştığı işlerden aldığı paranın tümünü o dönem geçerli olan yasa gereği babasına vermesi gerekiyordu. 1860 yılında Abraham yani İbrahim müthiş bir değişim göstererek, bu haksızlığa dur demek için empati kurarak, yani kendisine köle muamelesi yapan babasından yola çıkarak; artık yaşadığı ülkede insanların ayrıştırılmaması gerektiğinden yola çıkarak çok önemli kararlar almıştır. Bu Abraham dediğimiz Amerika’nın başkanı Abraham Lincoln’dür. Aradan tam 100 yıl geçtikten sonra yani 1960’ta bir başka başkan John Kennedy, yine aynı duygularla yola çıkarak Amerika’da yaşayan siyahların ötekileştirilmemesi gerektiğini, dolayısıyla onların da seçme ve seçilme haklarına kavuşması gerektiğini ifade ettiği içindir ki yaşamına tıpkı Lincoln’de olduğu gibi karanlık güçler tarafından son verildi. Bazen lider olmak bazen öncü olmak bazen sorumluluk sahibi olmak için bugün atacağınız adımlar 100 yıl sonra, hatta belki asırlar sonra altın harflerle insanlık tarihinde yer bulabiliyor; tıpkı Abraham Lincoln ile John Kennedy yaşamları pahasına beden ödeyerek Amerika’daki bu insan ayrılık köle ticaretinin, siyah-beyaz ayrımının ortadan kaldırılması için kişisel olarak yaşamlarını feda etseler de bedel ödedikleri gibi.”
“ANADOLU’NUN ZENCİSİ KADINLAR”
Ayrımcılıkla mücadelenin sembolü haline gelen Rosa Parks’tan örnek veren Belediye Başkanı Kılıç, mektubunu, “1955 yılında otobüste zencilere yasak olan bölümde oturdu ve ‘Kalk yerimden’ diyen bir beyaza ‘Ben artık yerimden kalkmayacağım’ dedi. O bir direniş, o bir kararlılık, çok küçük bir eylemdi aslında ama toplumda eşit statüye kavuşmasının aslında önünü açtı. O gün o kadın bir tavır koydu ve aradan tam 57 yıl geçtikten sonra yani 2012 yılında bir siyah başkan Barack Obama aynı otobüsün aynı koltuğuna oturdu. Bu kanaatimce bizim için çok şey ifade eder. Ülkemizde son yıllarda kadın cinayetleri artıyor. Önce bir baba olarak zatıalinizin bundan derin üzüntü duyduğunu hissediyor ve görüyorum. Hiç kimse istemez böyle cinayetleri ancak bazen kararlı olmak gerekiyor. Ben bu duygularımı 550 bin nüfuslu Maltepe halkı adına dile getiriyorum. Namus, töre, geleneklerin faturası sadece kadına, yani Anadolu’nun zencilerine kesilmemeli. İfademin doğru anlaşılmasını istiyorum; kadın son yıllarda ülkemizde Anadolu zencisi olarak görülmeye başladı. Adalet Bakanlığı ve Aile Bakanlığımızın verilerine göre; her 100 kadından 40-45’i şiddet görüyorsa, burada bir durup düşünmek gerekiyor” cümleleriyle sürdürdü.
OKULLARDA AHLAK VE CİNSİYET EŞİTLİĞİ DERSLERİ VERİLMELİ
Sorunun yasalardan kaynaklanmadığını ifade eden Başkan Kılıç, “Bana göre yasalar var; sorun, eğitim, eğitim, eğitim. Son yıllarda adeta yaz-boz tahtasına dönüşen eğitim sistemimizdeki açıklıklar ve zafiyetler, sorunun bugüne gelmesine tetikçi olmuştur. Küçük yaştan başlayarak eğer çocuklarımıza, özellikle de erkek çocuklarımıza din bilgisi derslerini erkek egemen anlayışla süslenip püslenip topluma dağıtılırsa bu faturaları sanıyorum ki önümüzdeki yıllarda da ödemeye devam edeceğiz. Bu nedenle çağrım; din bilgisi dersleri içerisinde mutlaka ahlak, etik, felsefe ve cinsiyet eşitliği derslerinin de çok derinlemesine verilmesidir” dedi.
“KADIN SEVSİN, KADIN İTAAT ETSİN, KADIN EZİYET ÇEKSİN”
Kadının tüm fedakarlıklarına rağmen, en ağır bedelleri ödemesinde, bazı akademisyenlerin televizyon ekranlarından kadınlara ve gittikleri okullara yönelik bulundukları ithamlardan dolayı eli sopalı, tabancalı cahilleri cesaretlendirdiğine dikkat çeken Başkan Kılıç, “Kadın erkeği sevsin, kadın doğursun, büyütsün, kadın evi evirip çevirsin, kadın idare etsin, kadın gerekirse eziyet de çeksin, kadın itaat etsin ve kötü gelen bütün faturaların bedelini kadın ödesin. Bunun adına da töre, gelenek görenek cinayetleri densin. Erkek hep haklıdır bizim toplumumuzda, çünkü öyle yetiştirilmiştir. İslam’ın yüce değerlerini kullanarak bu tür anlayışları toplumumuzda dikte ettirmeye çalışanlara yüce devletimizin dur demesi gerekiyor. Kadın cinsel obje, mal veya meta değildir, olmamalıdır” dedi.
“SEYİRCİ KALIRSAK KOLEKTİF SUÇ İŞLEMİŞ OLACAĞIZ”
Cinsiyet eşitliği konusunda 153 ülke arasında 130. sırada yer almasından ve kadın cinayetlerinin en çok imparatorluklara başkentlik yapmış, bir dünya metropolü olan İstanbul’da gerçekleşmesinden derin üzüntü duyduğunu ifade eden Kılıç, mektubunu şu sözlerle tamamladı:
“Sayın Cumhurbaşkanım, siyasi partilerimizin değerli genel başkanları, ilçemizde katledilen Aylin Sözer bir akademisyendi, hem de okul öncesi eğitim anabilim dalı başkanıydı; yani aslında binlerce öğrencimizin öğretmeniydi ve aslında o gün yetim kaldı. Dolayısıyla bu çocukların çığlıklarını duymamız gerekiyor. Her gün 5 kadın öldürüldüğü ülkemizde çağrım şudur Sayın Cumhurbaşkanımıza; zaman geçirmeksizin tüm siyasi partilerimizin genel başkanlarını eşleri ile birlikte davet ederek mutlaka bir araya gelin ve bir toplumsal mutabakatla sadece basın açıklamaları, sadece sosyal medyada gövde gösterileri ile değil, bir devlet erkanı ve bir devlet adamlığı içerisinde bu cinayetlere hep birlikte dur diyelim. Bu olaylara seyirci kalırsak kolektif olarak suç işlemiş olacağız, o nedenle sadece ceza yetmiyor. Özgecan Aslan, Cansu Kaya, Emine Bulut, Ayşe Palalı, Güldünya Tören ve son olarak Aylin Sözer. Bu isimlerin yanına yüzlercesini daha koyabiliriz ama Aylin’e gelinceye kadar diğerleri yavaş yavaş unutulmaya başlamıştır bile. Sayın Cumhurbaşkanım, bir baba olarak çok iyi biliyorum ki en az benim kadar, en az Maltepe belediye meclis üyeleri kadar, en az Maltepe halkı kadar yüreğinizin sızladığını biliyorum. O yüzden meclisimizde Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında erkek sayısı kadar kadın milletvekili sayısı yüksek olsaydı sanırım o mecliste çok daha farklı yasalar, çok daha farklı eğitim programları olacaktı. Bu nedenle daha kalıcı, daha eşitlikçi çalışmalar yapılabilmesi için bir an önce sizlerin başkanlığında devlet-i aliyyenin bir araya gelerek bu çalışmaları hızlandırması gerekiyor. Ağaç yaşken eğilir atasözümüzden yola çıkarak, adı Anadolu olan bu kutsal topraklarda artık analar ve kadınlar öldürülmesin. Eğitimden başlayalım. Cinsiyet eşitliği konularına geniş bir şekilde yer verilmesini ve Sayın Cumhurbaşkanım, bu sözlü mektubumu zatıaliniz tarafından dikkate alınmasını Maltepe halkı adına saygılarımla arz ediyorum.”
Kaynak: Zirve Haber Ajansı [ZHA]