ALMANYA’NIN ÜÇ BAŞBAKAN ADAYI VAATLERİNİ AÇIKLADI!
Almanya’da 26 Eylül’de yapılacak genel seçimlerde yeniden aday olmayan Başbakan Angela Merkel’in koltuğu için yarışacak 3 aday, vaatlerini kamuoyuyla paylaştı.
Başbakan adayı, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Armin Laschet, Sosyal Demokrat Partili (SPD) Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Olaf Scholz ile Yeşiller Eş Başkanı Annalena Baerbock, ülkenin geleceğini şekillendirecek planlarını ortaya koydu.
Merkel’in 2018’in sonunda CDU genel başkanlığı devrettiği Annegret Kramp-Karrenabauer’in partiyi toparlayamamasının ardından 2019’un ocak ayında parti liderliğine seçilen Armin Laschet’in şansölye seçilmesi durumunda Başbakan Merkel’in politikasını devam ettirmesi bekleniyor.
LASHET’ZİN VAATLERİ
Parti içinde ve dışında farklı grupları bir araya getirebilen ve uzlaşmacı bir profil çizen Laschet, CDU’nun Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ile hazırladığı Seçim beyannamesinin yanı sıra iktidara geldiğinde 100 gün içinde gerçekleştirmeyi planladığı 6 maddelik bir programı kamuoyuyla paylaştı.
Çocuk parasını yükselteceğini ve 6 bin avroya kadar çocuk bakım masraflarını gelir vergisinden düşüreceğini vadeden Laschet, güvenlik konusunda da kamuya açık meydanlarda yılda bin kamera yerleştirilmesini, polis ve diğer güvenlik güçlerine karşı yapılan saldırılara en az 6 ay hapis cezası verilmesini ve stratejiler geliştirecek ulusal güvenlik konseyini oluşturmak istediğini açıkladı.
2017’den beri Kuzey-Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı olarak görev yapan 60 yaşındaki Laschet, bürokrasiyi azaltma ve karbondioksit salınımı düşürecek yatırımlara vergi kolaylığı getirileceği vaadinde bulundu.
Laschet başbakan olduğunda vergilerin artırılmayacağı sözünü de verdi.
Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin seçim beyannamesinde, seçim kampanyasındaki tartışmalarda çok fazla yer almayan dış politika konularında izlenecek politikaya da yer verildi.
Avrupa’nın ekonomik olarak en güçlü ülkesi olan Almanya’nın dış ve güvenlik konularında öncü rol oynamasını isteyen CDU/CSU, AB’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olması talep ediliyor.
CDU/CSU küresel yarışta AB’yi daha güçlü hale getirmeyi hedefliyor.
Laschet’in liderliğindeki CDU/CSU hükümetinde AB’nin iltica ve göç politikasını değiştirmek ve Avrupa’nın dış sınırlarını daha fazla korunması gerektiğini savunuyor.
Alman ordusunun güçlenmesi istenen seçim beyannamesinde ordunun silahlı insansız araçlarıyla güçlendirilmesi isteniyor.
SCHOLZ’UN VAATLERİ
Birinci Merkel hükümetinde 2007-2009 yıllarında Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı olan, 2011-2018 yıllarında Hamburg Eyalet Başbakanlık görevini üstlenen, 2018’den bu yana da 4. Merkel hükümetinde Maliye Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevini yürüten SPD’nin başbakan adayı Olaf Scholz, seçim kampanyasında ve televizyonlardaki sakin tavırlarıyla dikkati çekti.
Partide 2019’da genel başkanlık yarışını Sakia Esken ve Norbert Walter-Borjans’a karşı kaybeden 63 yaşındaki Scholz, anketlerde en sevilen sosyal demokrat siyasetçi çıktığı için 2020’de başbakan adayı gösterildi.
Karizmatik olmamakla ve heyecan verici konuşmalar yapamamakla eleştirilen Scholz, vergi adaleti getirmeyi vadederek yılda 500 bin Euro’dan fazla kazanan çiftler için gelir vergisini yüzde 3 artırmayı, varlık vergisini getirmeyi ve Avrupa Birliği düzeyinde finansal işlem vergisini yürürlüğe koymayı planlıyor.
Scholz, saat başına asgari ücreti 12 avroya yükseltilmek yılda en az 24 gün mobil çalışmayı yasal hak olarak getirmek istiyor.
İklimin korunmasına ilişkin 2040 yılına kadar elektriğin tamamen yenilebilir enerji kaynaklarından üretilmesi öngörülen SPD’nin seçim programında, Almanya’nın 2030 yılına kadar hidrojen teknolojilerinde pazar lideri olması için tedbirlerin alınması öngörülüyor.
AB’nin, uluslararası krizlerin önlenmesinde, barış ve demokrasinin teşvik edilmesinde ve insan haklarının korunmasında öncü rol üstlenmesini isteyen Scholz’un partisi, ABD ile iklimin korunmasında, küresel sağlık politikasında, ticarette ve güvenlik alanlarında ilişkileri yoğunlaştırmayı planlıyor.
SPD, iç güvenlik alanında önleyici tedbirleri uygulanmasını isterken silahlı insansız hava araçlarının ülke içinde yapılacak kapsamlı tartışmanın ardından alınabileceğini savunuyor.
BAERBOCK’UN VAATLERİ
Yeşiller kamuoyu araştırmalarında, 2018’den beri yüksek oy oranı alması dolayısıyla parti yönetimi, ilk kez başbakan adayını belirlemeye karar verdi.
Böylelikle başbakan adayı gösterilen 40 yaşındaki Annalena Baerbock, partinin ilk başbakan adayı ve Merkel’den sonra ikinci kez bu görev için aday gösterilen ikinci kadın olarak tarihe geçti.
Başbakan adaylarının en genci olan Baerbock, 2018’de partisinin eş başkanı seçilmesinden önce kamuoyu tarafından pek tanınmayan bir isimdi.
Gençliğinde trambolin cimnastik sporunu icra ederek bu branşta 3 kez Almanya üçüncüsü olan ve 2013’ten beri Federal Mecliste yer alan Baerbock, aday gösterildikten sonra milletvekilliği maaşının yanında elde ettiği ek gelirini meclise bildirmemesinin, öz geçmişinde yanlış bilgilerin yer aldığının ve kitabında intihal yaptığının ortaya çıkmasının ardından kamuoyunda destek kaybetti.
Baerbock ve partisi seçim beyannamesinde en uzun bölümünü iklimin ve çevrenin korunmasına ayırdı.
Seçim beyannamesinde acil bir iklim koruma programını ortaya koymayı hedefleyen Yeşiller, bu programın temelini Paris İklim Anlaşması ve Dünya İklim Konseyi’nin raporunun oluşturmasını istiyor.
Kömür enerjisinin üretiminden 2030’a kadar çıkmak isteyen Yeşiller, dört yıl içinde 1,5 milyon çatının güneş panelleri ile kaplanmasını hedefliyor.
Yeşiller çevre kirliğini ve kaynak tüketimine daha yüksek vergiler getirmek için vergi sistemini yeniden düzenlemek istiyor.
Yüksek gelirlilere gelir vergisini artırmayı vadeden Yeşiller, 200 bin Euro kazanan evli çiftlerden yüzde 45, 500 bin Euro’nun üzerinde kazananlardan da yüzde 48 gelir vergisi alınmasını talep ediyor. Bunun yanı sıra 2 milyon avrodan fazla varlığı olanlardan yüzde 1 oranında varlık vergisi alınması planlanıyor.
Dış politikada AB kurumlarını güçlendirmek isteyen Yeşiller, AB’nin dış ve güvenlik politikasında Sosyal Demokrat Parti gibi oy çokluğuyla kararların verilmesini istiyor.
İklim ve çevreye zarar veren içeriklerin yer alması durumunda uluslararası ticaret anlaşmaların yapılmasına karşı çıkan Yeşiller, NATO ile Rusya arasındaki diyaloğun yeniden başlatılmasını talep ediyor.
NATO’nun gayrisafi milli hasılanın yüzde 2’si kadar savunma harcaması hedefini reddeden Yeşiller, NATO’yu stratejik olarak yeniden konumlandırmayı hedefliyor.
PROF. DR. ABDURRAHİM VURAL -ALMANYA